Merve Nur SATÇELİK*
Sözlük anlamı olarak ‘altını gümüş karşılığında satmak’ şeklinde karşımıza çıkan ‘sarf’ kelimesinden türemiş olan sarraf, Arapça ‘bozdurmak, çevirmek, sözü süslemek’ manalarına gelmektedir ve dilimize ‘Altın, madeni ve kağıt paraları birbirleriyle değiştirmeyi, bozmayı, tahvil alışverişi yapmayı meslek edinmiş kimse’ manasında kullanılmaktadır. Sarraf olarak adlandırılan kimseler, menkul kıymetlerdeki yazılı olan değerlerde üretilen milli paraların birbirleri arasında dönüşümünü sağlamakta yani para değiştirmekte veya para bozmaktadır. Günümüz modern hayatın bir getirisi olarak karşımıza çıkan bankacılık işlemlerinin geçmiş dönemlerdeki faaliyetlerini günümüz modern bankalarının kuruluşuna kadar idame ettiren meslek grubu olarak karşımıza çıkan sarraflar, Osmanlı Mali Tarihi içerisinde önemli bir yer işgal etmişlerdir. Devletin ihtiyaç duyduğu parayı temin eden servet sahibi sarraflar, bilhassa 1700’lü yıllarda mali sistemde bozulmalar meydana gelmesi, bütçe açıklarında dengesizlikler yaşanması, savaşlardan alınan mağlubiyetlerin artması ile gerek halk arasında gerek saray içerisinde ön plana çıkmışlardır. Mali düzlemde yaşanan gerginlikler dolayısıyla devlet, servet sahibi olan Rum asıllı, Ermeni asıllı, Musevi asıllı, Frenk asıllı sarraf ailelerden borç alacak duruma gelmiş ve bu kişilerden sağlanan nakdi para yardımı ile varlığını devam ettirebilmişti. Görüyoruz ki sarraflar, Osmanlı İmparatorluğu’nun para politikasının ve mali yapısının düzenlenmesinde, şekillenmesinde, devamında ihtiyaç duyulan borçlanmayı nakdi yollarla sağlayarak önemli faal roller oynamışlardı. Devletin önemli konumlarında bulunan vezir-i azam, sadrazam, vezir gibi kişilerin nakdi sermayesinin tedarikçisi olan sarrafların devletin yanında olabilmek gayesi ile kendi aralarında mücadele ettiği ve buna karşılık devletin de belli başlı sarrafları kendi yanlarına çekebilmek için mücadele ettiği bilinmektedir. Peki, Osmanlı ekonomi yapısı içerisinde böylesine ehemmiyetli roller üstlenen ve devletin yanına çekebilmek için uğruna mücadele ettiği sarraflar kimlerdir, nasıl büyümüş ve güçlenmişlerdir, temelleri neye dayanmaktadır? Hep birlikte bakalım.
Osmanlı devletinde sarraflık faaliyetlerinin kökenleri, devletin kuruluş dönemine kadar uzanabilir. Sarraflık faaliyetlerinin tarihsel süreçlerinin ilk basamağını, devletin kurulup para darp etme faaliyetlerine başladığı zamana dayandırmak yanlış olmayacaktır. Zira devletin zamanla fetihlerle Avrupa sınırlarını genişletmesi ve bu süreçte yabancı paralarla temas etmesi, sarraflık faaliyetlerinin önemini artırmıştır. İstanbul'un fethiyle birlikte Yahudilerin ve diğer toplulukların bölgeye yerleştirilmesi, sarraflık faaliyetlerinin başlamasına iyiden iyiye zemin oluşturmuştur. Özellikle II. Mehmed dönemi ve sonrasında Yahudi sarrafların etkisi belirginleşmiştir, zamanla da Ermeni ve Rum sarrafların nüfuzu artmıştır. XVIII. ve XIX. yüzyıllara gelindiğinde ise İstanbul'daki sarrafların çoğunluğu gayrimüslimlerden, bunların büyük bir kısmının ise Ermenilerden müteakip olduğu tespit edilmiştir. Tüm bunların yanında XVI. yüzyıl sonu ile XVII. yüzyıl başlarında yaşanan siyasi, askeri ve finansal olumsuzluklar ticari hayatı etkilemiş ve sermaye birikimleri ile ön plana çıkan kreditör sarraflar devlete fon yardımında bulunabilecek duruma gelmiştir. Görülüyor ki zaman içinde Osmanlı'da faal roller üstlenen sarraflar, para nakil ve muhafazası, gayrimenkul alım ve satımlarında aracı olma, para vakıfları ve devlet adamları gibi önemli kurum ve kişilerin paralarını işletme ile finans işlerini yürütme, toplumun büyük küçük fark etmeksizin tüm ölçeklerine borç verme, mukataaların emaneten veya iltizam usulü ile işletilmesinde gerekli finansmanı sağlama gibi faaliyetler ile ön plana çıkmış ve devletin maliyesinde hususi bir varlık haline gelmiştir.
Osmanlı ekonomisinde adeta bir kredi kurumu haline gelen sarraflar, devletin hukuk sistemi içerisinde yerini almış ve devletin tam teşekkülleri ile kontrol altına alınarak gedik sistemi adı altında teşkilatlandırılmış bir zümre haline gelmiştir. İlk kayıtlara ithafen başlangıçta tedavüldeki çeşitli ayar ve isimlerdeki yerli ve yabancı her türlü madeni paraları değiş tokuş yaparak fiyat farkından yararlanan bir grup şeklinde ortaya çıkan sarrafların işlevleri, zaman içerisinde giderek alanlarına ayrılıp çeşitlenmiştir. Mesela İstanbul sarrafları sarraflar içerisinde önemli bir konuma sahipti ve genellikle gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarından oluşuyor, sur içinde faaliyet gösteriyordu. Osmanlı Devleti, İstanbul sarraflarını kontrol altına almak ve faaliyetlerini düzenlemek amacıyla 1691'de gedik vererek teşkilatlandırmıştı. Bu düzenlemeyle sarrafların faaliyetleri stratejik önem taşıyan sektörler üzerinde doğrudan etki ettiği düşünülerek denetlenmeye ve kontrol altına alınmaya çalışılmıştı. Böylece İstanbul sarrafları, malikânece, mültezimlere finansman sağlama, para bozma, darphaneye altın ve gümüş satma gibi görevleri yerine getiriyordu. Taşra sarrafları, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi dışında kalan yerlerde, Mukataaların bulunduğu yerlerde mültezim veya malikânecilerin işlerini yürütmek, ileri gelenlerin yatırım portföylerini hazırlamak gibi görevler üstlenerek finansal ağlarını kurmuşlardı. Bu sayede imparatorluğun ekonomik ve finansal yapısında merkezdeki sarraflar kadar etkili olmuşlardı. Darphane sarrafları, Darphane-i Amire ‘de hizmet eden sarraflardır ve genellikle darphanenin tüccar sınıfı içinde yer almışlardır. Bu sarraflar, darphanenin işletim hakkı altında bulunan madenler, mukataalar ve çiftlik benzeri yerler için finansman sağlamakla görevli olmuşlardır. Ayrıca darphane nazırı tarafından personele verilen ihsanlar ve darphane ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan harcamalar da darphane sarraflarının sorumlulukları arasındadır. Darphane sarrafları, darphane işleyişi ve para basımı gibi önemli konularda aktif rol oynamışlardır. Köşe sarrafları genellikle para bozma işleriyle uğraşırken, kuyruklu sarraflar daha büyük sermayeli ve kredi işleriyle ilgilenen sarrafları temsil ederlerdi.
Kaynaklar
Hem konunun ele alınışında kullanılan hem de sarraflıkla alakalı belli başlı çalışmalar için şu seçkiye bakınız:
Akyıldız, Ali, “Sarraflık, Osmanlı Dönemi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 36, 2009, ss. 163-165.
Albayrak, Gökçen, “Agop Köçeoğlu: Bir Ermeni Sarrafın Terekesinden Okunanlar ve Okunamayanlar”, Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, Cilt 1, Sayı 41, 2019, ss. 155-222.
Albayrak, Gökçen, “Osmanlıda İç Borçlanma ve Sarraflar”, https://islamiktisadi.net/2023/07/31/osmanlida-ic-borclanma-ve-sarraflar/ [Erişim Tarihi: 3 Nisan 2024]
Aydın, H. Veli, “Selanik’te 18. Yüzyılın İlk Yarısında Para Vakıfları ve Kredi İşlemleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt 29, Sayı, 2014, ss. 87-106.
Ayverdi, İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Kubbealtı Neşriyat, 2020.
Balcı, E, Osmanlı Maden Rejiminde Nizamnâmeler Dönemi ve İmtiyazlar, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1994.
Bozkurt, Nebi, “Sarraflık”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 36, 2009, ss. 162-163.
Bölükbaşı, Ömerül Faruk, 18. Yüzyıl İkinci Yarısında Darphane-i Amire, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2013.
Cezar, Yavuz, “18. ve 19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Sarraflar”, Gülten Kazgan’a Armağan: Türkiye Ekonomisi, Haz. Hilal Akgül-Fahri Aral, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2004, ss. 179-207.
Çiftçi, Cafer, “18. Yüzyılda Bursa’da Para Vakıfları ve Kredi İşlemleri”, Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt 23, Sayı 36, 2004, ss. 79-102.
Eken, Galip, “Tanzimat Döneminde Ankaralı Sarraf Esnafına Dair”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 17, Sayı 1, 2013, ss. 53-61.
Ergenç, Özer, Şehir, Toplum, Devlet Osmanlı Tarihi Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2012.
Ergin, Feridun, Kredi Sistemi, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1980.
Genç, Mehmet, “Osmanlı Maliyesinde Malikâne Sistemi”, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yayınları, İstanbul 2000.
Genç, Mehmet, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yayınları, İstanbul 2000.
İnalcık, Halil, “Galata”, İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 3, İstanbul 1994.
Karamürsel, Ziya, Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1989.
Koyuncu, Nuran, “Osmanlı Devleti’nde Sarrafların Mültezimlere Kefilliği”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2014, ss. 295-326.
Köse, H, 140 Numaralı Darphane Defterine Göre (H. 1251- 1260/ M. 1836- 1845) Osmanlı Devletinde Sarraflar, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2010.
Köse, Metin Ziya, Galata’da Sarraf İşletmeleri (1691-1733) İşletme Yönetimi, Sermaye ve Yatırım, Kriter Yayınevi, İstanbul 2021.
Özvar Erol, Osmanlı Maliyesinde Malikâne Uygulaması, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2017.
Pamuk, Şevket, Osmanlı Türkiye İktisadi Tarihi 1500-1914, İletişim Yayınları, İstanbul 2021.
Reyhan, Cenk, Osmanlı’da Kapitalizmin Kökenleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2008.
Sevgen, Necibe, “Nasıl Sömürüldük? Sarraflar”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 13, 1968, ss. 47-59.
Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türki, İstanbul 2006.
Şenyurt, Ali, 18 ve 19. Yüzyıllarda Osmanlı Devletinde Poliçe Kullanımı ve Poliçeci Esnafı, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2016.
Toprak, Zafer, “Osmanlı Devleti’nde Para ve Bankacılık”, Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, Cilt III, 1985, ss. 760-770.
Ünlü, Ertan, “18. Yüzyılda Osmanlı Eliti Bir Darphane Sarrafının Muhallefatı: Bedros nam-ı Diğer Petraki”, OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Cilt 43, 2018, ss. 281-318.
Ünlü, Ertan, “18. Yüzyılda Sarraf Katlleri: ‘Devlet Malına Halel’in Mi, Hizipleşmenin Mi Kurbanları?”, Osmanlı Araştırmaları, Cilt 52, Sayı 52, 2018, ss. 99-133.
Yaycıoğlu, Ali, “Perdenin Arkasındakiler Osmanlı İmparatorluğunda Sarraflar ve Finans Ağları Üzerine Bir Deneme”, Journal of Turkish Studies-Türklük Bilgisi Araştırmaları, vol. 51, December 2019, edited by Cemal Kafadar ve Gönül A. Tekin, Harvard 2019, pp. 375-396.
* Yüksek Lisans Öğrencisi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Malatya
Okudum mükemmeldi ellerinize sağlık
oldukça bilgilendirici bir metindi.☺️