#69 ALIGNMENT OF POWERS IN EUROPE: THE OTTOMAN-RUSSIAN WAR OF 1787-1792 AND THE TREATY OF IASI (YASH)
AVRUPA'DA GÜÇLERİN HİZALANMASI: 1787-1792 OSMANLI-RUS SAVAŞI VE YAŞ ANTLAŞMASI
tarihland-iniz & you have been historicized
The 1787-1792 war between the Ottoman Empire and Russia stands as a significant conflict that shaped the geopolitical landscape of Eastern Europe. This war, driven by territorial ambitions and strategic interests, culminated in the Treaty of Jassy, which redefined the balance of power in the region.
The roots of the 1787-1792 Ottoman-Russian War lay in the ongoing struggle for dominance in the Black Sea region and southeastern Europe. Several factors contributed to the outbreak of hostilities. Catherine the Great's expansionist policies aimed to extend Russian influence southward, particularly towards the Black Sea and the Balkans. The annexation of the Crimean Khanate in 1783 was a clear indication of Russia's intentions, threatening Ottoman control over key territories. Additionally, the Ottoman Empire, facing internal strife and administrative inefficiencies, struggled to maintain its vast territories. The weakening of Ottoman power provided an opportune moment for Russia to assert its dominance. Control over key waterways, such as the Dardanelles and the Bosporus, was crucial for both empires. Russia sought access to warm-water ports, while the Ottomans aimed to protect their trade routes and territorial integrity. Furthermore, the Habsburg Monarchy, allied with Russia, also had interests in weakening Ottoman control in the region. The Austro-Turkish War (1788-1791) coincided with the Ottoman-Russian conflict, further complicating the situation.
The war saw several significant battles and the involvement of notable military leaders from both sides. The conflict began with a series of border skirmishes and naval engagements in the Black Sea. The Russian Black Sea Fleet, commanded by Admiral Fyodor Ushakov, played a crucial role in securing Russian naval dominance. One of the pivotal moments of the war was the Siege of Ochakov. The Russian army, led by Prince Grigory Potemkin, captured the fortress after a prolonged and bloody siege. This victory was a significant blow to Ottoman morale and military capability. The war extended into the Balkans, with key battles such as the Battle of Focșani and the Battle of Rymnik. The Russian and Austrian forces, under the command of Alexander Suvorov and Joseph II respectively, achieved significant victories, further weakening the Ottoman position. Sultan Abdul Hamid I's death in 1789 and the ascension of Sultan Selim III marked a period of internal turmoil for the Ottoman Empire. Selim III's attempts to modernize the army and administrative structures faced significant resistance, impacting the Ottoman war effort.
The war concluded with the Treaty of Jassy (Iași) on January 9, 1792. The treaty was a crucial diplomatic document that reshaped the territorial and political landscape of the region. The treaty confirmed Russian control over the Crimean Khanate and granted Russia additional territories, including the Yedisan region between the Bug and Dniester rivers. The Ottoman Empire ceded substantial land, further diminishing its influence in the Black Sea region. The Dniester River was established as the new frontier between the Russian and Ottoman empires, providing a clearer demarcation of their respective spheres of influence. The treaty allowed for freer navigation and trade in the Black Sea and the Danube River, benefiting Russian economic interests and limiting Ottoman control over crucial waterways. While the treaty primarily addressed the Black Sea region, it also influenced the status quo in the Balkans. The Ottoman Empire retained control over key territories but had to recognize increasing Russian influence in the region.
The Treaty of Jassy marked a significant turning point in Ottoman-Russian relations and had several lasting implications. The loss of territory and prestige weakened the Ottoman Empire, highlighting its declining power in the face of European expansionism. The treaty underscored the need for substantial internal reforms, which Sultan Selim III attempted through his Nizam-ı Cedid reforms. Russia's territorial gains and increased influence in southeastern Europe solidified its status as a major power. The Black Sea became a critical strategic asset for Russia, facilitating further expansionist ambitions. The treaty contributed to the shifting balance of power in Europe, with Austria and Russia emerging as dominant players in the region. This realignment had broader implications for European diplomacy and military alliances in the subsequent decades. Both empires recognized the need for modernization. The Ottoman Empire, in particular, embarked on a series of reforms to strengthen its military and administrative capabilities, although these efforts faced considerable internal resistance.
The 1787-1792 war between the Ottoman Empire and Russia was a critical conflict that reshaped the geopolitical dynamics of Eastern Europe. The Treaty of Jassy, which concluded the war, had far-reaching consequences, marking the decline of Ottoman power and the rise of Russian influence. The war and its aftermath underscore the complex interplay of military, political, and economic factors that have historically shaped the region.
References
· Aksan, V. H. (1995). An Ottoman Statesman in War and Peace: Ahmed Resmi Efendi, 1700-1783. Brill.
· Finkel, C. (2005). Osman's Dream: The Story of the Ottoman Empire 1300-1923. Basic Books.
· İnalcık, H. (1973). The Ottoman Empire: The Classical Age 1300-1600. Weidenfeld & Nicolson.
· McGrew, R. E. (1992). Russia and the Eastern Question: Army, Government, and Society, 1815-1833. Harvard University Press.
· Shaw, S. J., & Shaw, E. K. (1976). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey. Cambridge University Press.
1787-1792 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya arasında gerçekleşen savaş, Doğu Avrupa'nın jeopolitik yapısını derinden etkileyen önemli bir çatışmadır. Bu savaş, toprak kazanma hırsları ve stratejik çıkarlar tarafından yönlendirilmiş ve bölgedeki güç dengesini yeniden şekillendiren Yaş Antlaşması ile sonuçlanmıştır.
1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı'nın kökleri, Karadeniz bölgesinde ve Güneydoğu Avrupa'da egemenlik mücadelesine dayanıyordu. Birkaç faktör, bu düşmanlıkların patlak vermesine katkıda bulunmuştur. İlk olarak, Büyük Katerina'nın yayılmacı politikaları, Rus etkisini özellikle Karadeniz ve Balkanlar'a doğru genişletmeyi amaçlıyordu. 1783'te Kırım Hanlığı'nın ilhakı, Rusya'nın niyetlerini açıkça gösterdi ve Osmanlı kontrolü altındaki önemli toprakları tehdit etti. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu, iç sıkıntılar ve idari verimsizliklerle karşı karşıya kalmış ve geniş topraklarını korumakta zorlanıyordu. Osmanlı gücünün zayıflaması, Rusya'nın hakimiyet kurması için elverişli bir an sağladı. Boğazlar ve Çanakkale Boğazı gibi kilit su yollarının kontrolü her iki imparatorluk için de hayati öneme sahipti. Rusya, sıcak su limanlarına erişim ararken, Osmanlılar ticaret yollarını ve toprak bütünlüğünü korumayı amaçlıyordu. Ayrıca, Rusya ile müttefik olan Habsburg Monarşisi'nin de bölgede Osmanlı kontrolünü zayıflatma çıkarları vardı. 1788-1791 Osmanlı-Avusturya Savaşı, Osmanlı-Rus çatışması ile aynı döneme denk geldi ve durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Savaş, her iki taraftan da önemli askeri liderlerin yer aldığı birkaç önemli savaşla şekillendi. Çatışma, bir dizi sınır çatışması ve Karadeniz'deki deniz çarpışmaları ile başladı. Rus Karadeniz Filosu, Amiral Fyodor Ushakov komutasında, Rus deniz hakimiyetini sağlamada önemli bir rol oynadı. Savaşın dönüm noktalarından biri, Özi Kuşatması oldu. Rus ordusu, Prens Grigory Potemkin komutasında, uzun ve kanlı bir kuşatma sonrasında kaleyi ele geçirdi. Bu zafer, Osmanlı moraline ve askeri kapasitesine önemli bir darbe vurdu. Savaş, Balkanlar'a yayılırken Focșani ve Rymnik Savaşları gibi önemli çarpışmalar yaşandı. Rus ve Avusturya kuvvetleri, sırasıyla Alexander Suvorov ve II. Joseph komutasında, önemli zaferler kazandı ve Osmanlı'nın pozisyonunu daha da zayıflattı. 1789'da Sultan I. Abdülhamid'in ölümü ve Sultan III. Selim'in tahta çıkışı, Osmanlı İmparatorluğu için iç karmaşa dönemine işaret etti. III. Selim'in orduyu ve idari yapıları modernize etme girişimleri, önemli dirençle karşılaştı ve Osmanlı savaş çabasını olumsuz etkiledi.
Savaş, 9 Ocak 1792'de Yaş Antlaşması ile sona erdi. Bu antlaşma, bölgenin toprak ve siyasi yapısını yeniden şekillendiren önemli bir diplomatik belgeydi. Antlaşma, Kırım Hanlığı üzerinde Rus kontrolünü doğruladı ve Rusya'ya, Bug ve Dinyester nehirleri arasındaki Yedisan bölgesi de dahil olmak üzere ek topraklar verdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli miktarda toprak kaybetmesi Karadeniz bölgesindeki etkisini daha da azalttı. Dinyester Nehri, Rus ve Osmanlı arasındaki yeni sınır olarak belirlendi ve her iki tarafın etki alanlarının daha net bir şekilde çizilmesini sağladı. Antlaşma, Karadeniz ve Tuna Nehri'nde serbest seyir ve ticaret yapılmasına izin verdi. Bu da Rus ekonomik çıkarlarına yarar sağlarken Osmanlı kontrolünü sınırladı. Antlaşma, esas olarak Karadeniz bölgesine odaklanmış olsa da, Balkanlar'daki statükoyu da etkiledi. Osmanlı İmparatorluğu, kilit topraklar üzerindeki kontrolünü sürdürdü ancak artan Rus etkisini kabul etmek zorunda kaldı.
Yaş Antlaşması, Osmanlı-Rus ilişkilerinde önemli bir dönüm noktasını işaret eder ve birkaç kalıcı etki yaratır. Toprak ve prestij kaybı, Osmanlı İmparatorluğu'nu zayıflatarak Avrupalı yayılmacılık karşısında düşen gücünü gözler önüne serer. Antlaşma, III. Selim'in Nizam-ı Cedid reformlarıyla gerçekleştirmeye çalıştığı kapsamlı iç reformların gerekliliğini vurgular. Rusya'nın toprak kazanımları ve Güneydoğu Avrupa'daki artan etkisi, büyük bir güç olarak statüsünü pekiştirir. Karadeniz, Rusya için kritik bir stratejik varlık haline gelir ve gelecekteki yayılmacı hedeflerini kolaylaştırır. Antlaşma, Avrupa'daki güç dengesinin değişmesine katkıda bulunur ve Avusturya ve Rusya'nın bölgede baskın oyuncular olarak öne çıkmasını sağlar. Bu yeniden hizalanma, sonraki on yıllarda Avrupa diplomasisi ve askeri ittifaklar üzerinde geniş çaplı etkiler yarattı. Her iki imparatorluk da modernizasyonun gerekliliğini fark etti. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu, askeri ve idari yeteneklerini güçlendirmek için bir dizi reform başlattı, ancak bu çabalar önemli iç dirençle karşılaştı.
1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı, Doğu Avrupa'nın jeopolitik dinamiklerini yeniden şekillendiren kritik bir çatışmaydı. Savaşı sona erdiren Yaş Antlaşması, Osmanlı gücünün düşüşünü ve Rus etkisinin yükselişini işaret eden geniş kapsamlı sonuçlara sahipti. Savaş ve sonuçları, bölgeyi tarih boyunca şekillendiren askeri, siyasi ve ekonomik faktörlerin karmaşık etkileşimini vurguluyor.
Kaynaklar
· Aksan, V. H. (1995). An Ottoman Statesman in War and Peace: Ahmed Resmi Efendi, 1700-1783. Brill.
· Finkel, C. (2005). Osman's Dream: The Story of the Ottoman Empire 1300-1923. Basic Books.
· İnalcık, H. (1973). The Ottoman Empire: The Classical Age 1300-1600. Weidenfeld & Nicolson.
· McGrew, R. E. (1992). Russia and the Eastern Question: Army, Government, and Society, 1815-1833. Harvard University Press.
· Shaw, S. J., & Shaw, E. K. (1976). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey. Cambridge University Press.