#26 THE POWERFUL EMPRESS OF AUSTRIA: MARIA THERESA AND HER REFORMS (1740-1780)
AVUSTURYA'NIN GÜÇLÜ İMPARATORİÇESİ: MARİA THERESA VE REFORMLARI (1740-1780)
tarihland-iniz / you have been historicized
Early Life and Education
Maria Theresa, born in Vienna in 1717, was an Empress of Austria Archduchess and ruler of the Habsburg Monarchy from 1740 to 1780. In 1740, she ascended to the throne following the death of her father, Emperor Charles VI. Her reign is considered one of Austria's most significant and influential periods. Her father, Holy Roman Emperor Charles VI, provided her with a comprehensive education covering languages, history, diplomacy, and finance, making her proficient in governance skills. Maria Theresa became acquainted with state affairs at a very young age and was prepared to ascend the throne after her father's death.
Maria Theresa passed away on November 29, 1780. Prior to her death, she experienced great sorrow due to the death of her son, Joseph II, and her health deteriorated steadily.
Maria Theresa is a prominent figure in 18th-century European history. During her reign, Austria underwent significant changes and reforms. Efforts to strengthen central authority accelerated the country's modernization process and consolidated Austria's political structure. Bureaucratic reforms and tax regulations during this period facilitated more effective governance and contributed to economic growth. Maria Theresa's reforms in education and culture elevated the populace's education levels and contributed to the spread of Enlightenment ideas. Additionally, Austria's efforts to preserve territorial integrity in foreign policy affected the political balance in Europe and led to numerous wars. Dynastic relations and alliances through marriage enhanced Austria's power and effectiveness in diplomatic arenas. Maria Theresa tirelessly worked for the prosperity and security of her country as an effective ruler, strengthening Austria's role in Europe. Therefore, Maria Theresa is recognized as a significant leader who left a lasting impact on European history.
The History Importance of the Pragmatic Sanction
The Pragmatic Sanction was proclaimed by Holy Roman Emperor Charles VI in 1713. This legal regulation allowed female heirs to ascend to the throne in the Habsburg territories, paving the way for Charles VI's daughter Maria Theresa to be recognized as his successor. The Pragmatic Sanction was accepted through significant diplomatic efforts by various European powers. It was supposed to ensure a smooth transition to the throne for Maria Theresa upon her father's death in 1740; however, it triggered widespread objections and the War of the Austrian Succession in Europe.
The War of the Austrian Succession
The War of the Austrian Succession (1740-1748) began following Maria Theresa's accession to the throne and lasted for eight years. These wars erupted due to challenges to the Pragmatic Sanction by European powers. King Frederick II of Prussia initiated the wars by invading Silesia. The war expanded with the involvement of several European states questioning Maria Theresa's reign. Maria Theresa sought alliances with powers like Britain and the Netherlands in her quest for allies. The war ended with the Treaty of Aix-la-Chapelle in 1748, with Maria Theresa retaining most of her territories except Silesia.
Internal Reforms
After ascending to the throne, Maria Theresa aimed to reduce corruption and enhance government efficiency. She implemented reforms in the tax system, modernized bureaucracy, and made significant improvements to the education system. Simultaneously, she enacted policies to develop healthcare and social services, aiming to improve the quality of life for her subjects.
Treaty of Belgrade (1739)
The Treaty of Belgrade was signed between the Ottoman Empire and Austria in 1739, ending the Austro-Ottoman War of 1737-1739. The treaty allowed the Ottomans to regain Belgrade, northern Serbia, and parts of Little Walachia, halting Austria's advance in the Balkans. Considered a significant diplomatic victory securing the Ottoman Empire's European borders, the Treaty of Belgrade was part of Maria Theresa's foreign policy strategy.
Architectural Activities in Vienna
Maria Theresa's architectural endeavors in Vienna revitalized the city's cultural and social life. Among these projects, the expansion and redesign of Schönbrunn Palace held great significance. Maria Theresa extensively expanded and used the palace as a summer residence. Additionally, she established cultural institutions like the Burgtheater and the Maria Theresa Academy, contributing significantly to the development of education and arts. The Empress also prioritized modernizing Vienna's infrastructure, undertaking significant projects to improve the city's waterways. During this period, Vienna flourished as one of Europe's most beloved capitals under the influence of Baroque architecture.
Maria Theresa spearheaded internal reforms in her country and took significant steps in foreign policy as a strong leader. Her reforms and diplomacy modernized Austria and influenced the political balance in Europe. Furthermore, her architectural and cultural activities made Vienna a significant cultural hub. Consequently, Maria Theresa's leadership profoundly impacted the future of Austria and Europe, cementing her as a pivotal figure throughout history.
tarihland-iniz / you have been historicized
Erken Yaşamı ve Eğitimi
1717 yılında Viyana'da doğan Maria Theresa, Avusturya Arşidükesi ve 1740-1780 yılları arasında Habsburg Monarşisi'nin hükümdarı olan bir İmparatoriçeydi. 1740 yılında, babası VI. Karl'ın ölümünden sonra tahta geçti. Onun dönemi, Avusturya'nın en önemli ve en etkili hükümdarlarından biri olarak kabul edilir. Babası Kutsal Roma İmparatoru I. Karl (Karl VI), ona kapsamlı bir eğitim aldırdı. Eğitimi, diller, tarih, diplomasi ve finans gibi konuları kapsıyordu, bu da onu yönetim becerileri konusunda yetkin bir hale getirdi. Maria Theresa, çok genç yaşta devlet işlerine aşina olmuş ve babasının ölümünden sonra tahta çıkacak şekilde hazırlanmıştı.
Maria Theresa'nın ölümü 29 Kasım 1780'de gerçekleşti. Ölümünden önce, oğlu II. Joseph'in ölümüyle büyük bir üzüntü yaşamıştı ve sağlığı giderek kötüleşmişti.
Maria Theresa, 18. yüzyıl Avrupa tarihinde önemli bir figürdür. Onun hükümdarlığı döneminde Avusturya, büyük değişimler ve reformlar yaşamıştır. Merkezi otoriteyi güçlendirme çabaları, ülkenin modernleşme sürecini hızlandırmış ve Avusturya'nın siyasi yapılanmasını sağlamlaştırmıştır. Bu dönemde gerçekleştirilen bürokratik reformlar ve vergi düzenlemeleri, devletin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlamış ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmuştur. Maria Theresa'nın eğitim ve kültür alanındaki reformları, halkın eğitim seviyesini yükseltmiş ve aydınlanma düşüncesinin yayılmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca, dış politikada Avusturya'nın toprak bütünlüğünü koruma çabaları, Avrupa'daki siyasi dengeleri etkilemiş ve birçok savaşa neden olmuştur. Hanedanlık ilişkileri ve evlilik yoluyla kurduğu bağlantılar, Avusturya'nın gücünü artırmış ve diplomatik alanlarda etkin olmasını sağlamıştır. Maria Theresa, etkin bir yönetici olarak ülkesinin refahı ve güvenliği için çaba göstermiş ve Avusturya'nın Avrupa'daki rolünü güçlendirmiştir. Bu nedenle, Maria Theresa, Avrupa tarihinde iz bırakan önemli bir lider olarak kabul edilir.
Pragmatik Yaptırımın Tarihi Önemi
Pragmatik Yaptırım, Kutsal Roma İmparatoru VI. Karl tarafından 1713 yılında ilan edildi. Bu hukuki düzenleme, Kutsal Roma İmparatorluğu ve diğer Habsburg topraklarında kadın varislerin de tahta çıkabilmesine olanak tanıyordu, böylece Karl VI'nın kızı Maria Theresa'nın mirasçı olarak kabul edilmesinin yolunu açtı. Pragmatik Yaptırım, Avrupa'nın çeşitli güçleri tarafından tanınması için büyük diplomatik çabalar sonucunda kabul edildi. Bu yaptırım, Maria Theresa'nın 1740'ta babasının ölümü üzerine sorunsuz bir geçişle tahta çıkmasını sağlaması gerekiyordu, ancak buna rağmen Avrupa'da geniş çaplı itirazlar ve Veraset Savaşları'nı tetikledi.
Avusturya Veraset Savaşları (1740-1748)
Avusturya Veraset Savaşları, Maria Theresa'nın tahta çıkışını takiben başladı ve sekiz yıl sürdü. Bu savaşlar, Pragmatik Yaptırımın Avrupa güçleri tarafından sorgulanması üzerine patlak verdi. Prusya Kralı II. Frederick, Silezya'yı işgal ederek savaşları başlattı. Savaş, büyük ölçüde Maria Theresa'nın hükümdarlığını sorgulayan bir dizi Avrupa devletinin katılımıyla genişledi. Maria Theresa, müttefikler arayışı içinde Britanya ve Hollanda gibi güçlerle ittifaklar kurdu. Savaş, 1748'de Aachen Barışı ile sonuçlandı ve Maria Theresa Silezya dışındaki topraklarının çoğunu korudu.
İç Reformlar
Tahta çıktıktan sonra Maria Theresa, yönetimdeki yolsuzlukları azaltmayı ve hükümetin etkinliğini artırmayı hedefledi. Vergi sistemi üzerinde reformlar yaptı, bürokrasiyi modernize etti ve eğitim sistemi üzerinde önemli iyileştirmeler gerçekleştirdi. Aynı zamanda sağlık ve sosyal hizmetleri geliştirmeye yönelik politikalar uyguladı, böylece halkın yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçladı.
Belgrad Antlaşması (1739)
Belgrad Antlaşması, 1739 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında imzalandı. Bu antlaşma, 1737-1739 Osmanlı-Avusturya Savaşı'nı sona erdirdi. Antlaşma, Osmanlıların Belgrad, Kuzey Sırbistan ve Küçük Vlaşça'nın bir kısmını geri almasını sağladı, böylece Avusturya'nın Balkanlar'daki ilerleyişini durdurdu. Belgrad Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki sınırlarını güvence altına alan önemli bir diplomatik zafer olarak kabul edilir ve Maria Theresa'nın dönemindeki dış politika stratejisinin bir parçasıydı.
Viyana'daki Mimari Faaliyetler
Maria Theresa'nın Viyana'da yaptırdığı mimari faaliyetler, şehrin kültürel ve sosyal hayatını canlandırdı. Bu çalışmalar arasında Schönbrunn Sarayı'nın genişletilmesi ve yeniden tasarlanması büyük önem taşır. Maria Theresa, sarayı yazlık ikametgah olarak kullanmış ve büyük ölçüde genişletmiştir. Ayrıca, Burgtheater ve Maria Theresa Akademisi gibi kültürel kurumlar kurarak eğitim ve sanatın gelişimine büyük katkılarda bulundu. İmparatoriçe, Viyana'nın altyapısını modernize etme projelerine de önem verdi ve şehrin su yollarını iyileştiren önemli çalışmalar yaptı. Bu dönemde Viyana, Barok mimarinin etkisi altında kalarak Avrupa'nın en gözde başkentlerinden biri haline geldi.
Maria Theresa, güçlü bir yönetici olarak ülkesinin iç reformlarına öncülük etti ve dış politikada önemli adımlar attı. Reformları ve diplomasisi, Avusturya'yı modernleştirdi ve Avrupa'daki siyasi dengeyi etkiledi. Ayrıca, mimari ve kültürel faaliyetlerle Viyana'yı önemli bir kültürel merkez haline getirdi. Sonuç olarak, Maria Theresa'nın liderliği Avusturya'nın ve Avrupa'nın geleceğini derinlemesine etkiledi ve onu tarih boyunca önemli bir figür haline getirdi.
Detaylı yazı için blogumuzu ziyaret edin 👉🏻 tarihland-iniz.substack.com