#13 THE END OF THE INVENTION OF GAVUR (!): PRINTING IN THE OTTOMAN (1727-1798)
GAVUR (!) İCADININ SONU: OSMANLI’DA MATBAA (1727-1798)
Sümeyye KAÇAR, Undergraduate Student, İnönü University Department of History
Printing is a system that allows the reproduction of text or images onto various materials such as paper, cloth, and leather. While this art dates back to ancient times, its earliest examples are seen in China. Chinese utilized woodblock printing, spreading this technology to Japan, Korea, and even to the Uyghur Turks as early as the 9th century. With the widespread availability of paper, woodblock printing was also adopted in Europe. In 1440, Johannes Gutenberg developed the typographic method, laying the foundation for modern printing. Therefore, Gutenberg is recognized as the pioneer of modern printing in Europe. However, the acceptance of this invention in the Ottoman Empire was delayed by about 200 years (1729), which some historians view as a sign of backwardness.
In the Ottoman Empire, it is said that printing was initially established in 1493 through the efforts of Jews who migrated from Spain. However, printing activities truly began in 1727 through the efforts of İbrahim Müteferrika and Mehmet Sait Efendi. Yirmisekiz Mehmet Çelebi and his son Sait Efendi, who were sent as temporary envoys to Paris in 1720, returned to Istanbul after an 11-month stay. Upon their return, Sait Efendi, with the decree of Sultan Ahmed III and the fatwa of Sheikh ul-Islam Yenişehirli Abdullah Efendi, established Darü't-Tıbaa, the first Turkish printing house in the Ottoman Empire, with İbrahim Müteferrika (1727).
It is well known that the first printing from the printing house established in İbrahim Müteferrika's house in the Yavuzselim neighborhood was the work named Vankulu Dictionary (1729). However, after some time, Yirmisekizçelebizâde Mehmet Sait Efendi left the printing house due to state affairs, and all the work remained under the responsibility of İbrahim Müteferrika. Until İbrahim Müteferrika's death in 1747, a total of 17 works were printed, covering military, historical, geographical, and linguistic topics.
The first printed books numbered over 1000 but later decreased to 500. These 17 works include: Vankulu Dictionary (1729), Tuhfet-ül Kibar fi Esfar el-Bihar (1729), Tarih-i Seyyah (1729), Tarih-i Hind-i Garbi (1730), Tarih-i Timur Gürgan (1730), Tarih-i Mısr-i Kadim ve Mısr-i Cedid (1730), Gülşen-i Hülefa (1730), Turkish Grammar (1730), Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümem (1732), Fiyuzat-ı Mıknatısiye (1732), Cihannüma (1732), Takvim el-Tevarih (1733), Book of Naima's History (1734), Rashid's History (1735), Celebizade's History (1741), Ahval-i Gazavat der Diyar-ı Bosna (1741), and Kitab-ı Lisan el-Acem el Müsemma bi-Ferheng-i Şuuri.
Despite occasional disruptions, printing faced interruptions for a year after the Patrona Halil Rebellion in 1730. However, since the rebellion was not against innovations but rather against the administration, printing continued its activities in the following years. After İbrahim Müteferrika's death in 1747, the license of the printing house was given to Rumeli Kadısı Ibrahim Efendi and Anadolu Kadısı Ahmet Efendi, his apprentice, but no book was printed except for the second edition of Vankulu Dictionary.
In 1783, the printing house was purchased by Vakanüvis Vasıf Efendi and Raşit Mehmet Efendi, the beylikçi of the Imperial Council. During this period, the work entitled Tarih-i Sami ve Şakir ve Subhi (1783-1784) was printed. After Vasıf Efendi withdrew from the partnership, various works were printed until the death of Raşit Efendi in 1798. However, due to the aging of the printing house, it became unusable, and its activities ceased.
References
Büşra TOSUN DURMUŞ, “Matbaa Teknolojisinin Osmanlı Devletine Giriş Koşulları ve Tartışmalar”, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, ss. 950-968.
Hakan YÜKSEL, Osmanlı İmparatorluğu’na Matbaanın Girişi ve Toplumsal Yanlılıkları, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007.
Kemal BEYDİLLİ, “Matbaa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 28, 2003, ss. 105-110.
Sümeyye KAÇAR, Lisans Öğrencisi, İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü
Matbaa, yazı veya görselin kağıt, kumaş ve deri gibi çeşitli malzemelere basılıp kopyalanmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sanat, eski çağlara kadar uzanmasına rağmen, ilk örnekleri Çin'de görülmektedir. Çinliler, ağaç harflerle baskı yaparak bu teknolojiyi Japonya'ya, Kore'ye ve hatta IX. yüzyılda Uygur Türkleri'ne kadar yaymışlardır. Kağıdın yaygınlaşmasıyla birlikte Avrupa'da da ağaç kalıplarla baskı tekniği kullanılmıştır. Johannes Gutenberg, 1440 yılında tipografi yöntemiyle modern matbaacılığın temelini atan bir yöntem geliştirdi. Bu nedenle, Avrupa'da modern matbaacılığın öncüsü olarak kabul edilir. Osmanlı Devleti'nde ise bu icadın kabul edilmesi, yaklaşık 200 yıl gecikmiştir (1729), bu durum bazı tarihçiler tarafından gerilik olarak değerlendirilmiştir.
Osmanlı Devleti'nde matbaanın ilk olarak 1493 yılında İspanya'dan göç eden Yahudiler aracılığıyla kurulduğu söylenmektedir. Ancak, matbaacılık faaliyetleri tam anlamıyla 1727 yılında İbrahim Müteferrika ve Mehmet Sait Efendi'nin çabalarıyla başlamıştır. 1720 yılında Paris'e geçici elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve oğlu Sait Efendi, Paris'te 11 ay kaldıktan sonra İstanbul'a dönmüştür. Dönüşlerinin ardından Sait Efendi, III. Ahmed'in fermanı ve Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi'nin fetvasıyla Osmanlı Devleti'nin ilk Türk matbaası olan Darü't-Tıbaa'yı İbrahim Müteferrika ile kurmuştur (1727).
Bilindiği üzere, İbrahim Müteferrika'nın Yavuzselim semtindeki evinde kurulan matbaanın ilk basımı, Cevheri'nin Vankulu Lugatı adıyla yapılmıştır (1729). Ancak, bir süre sonra Yirmisekizçelebizâde Mehmet Sait Efendi, devlet işleri sebebiyle matbaadan ayrılmış ve tüm işler İbrahim Müteferrika'nın sorumluluğunda kalmıştır. İbrahim Müteferrika'nın 1747 yılındaki vefatına kadar toplam 17 eser basılmıştır ve bu eserler askeri, tarihi, coğrafi ve dil konularını içermektedir.
Basılan ilk kitaplar 1000 küsur kadar basılırken daha sonra bu sayı 500’e kadar düşmüştür. Basılan bu 17 eser sırasıyla; Vankulu Lugatı (1729), Tuhfet-ül Kibar fi Esfar el-Bihar (1729), Tarih-i Seyyah (1729), Tarih-i Hind-i Garbi (1730), Tarih-i Timur Gürgan (1730), Tarih-i Mısr-i Kadim ve Mısr-i Cedid (1730), Gülşen-i Hülefa (1730), Grammaire Turque (1730), Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümem (1732), Fiyuzat-ı Mıknatısiye (1732), Cihannüma (1732), Takvim el-Tevarih (1733), Kitab-ı Tarih-i Naima (1734), Tarih-i Raşid (1735), Tarih-i Çelebizade (1741), Ahval-i Gazavat der Diyar-ı Bosna (1741) ve Kitab-ı Lisan el-Acem el Müsemma bi-Ferheng-i Şuuri adlı eserlerdir.
Basım işleri, zaman zaman aksamasına rağmen, 1730'daki Patrona Halil İsyanı'nın ardından da bir yıl boyunca kesintilere uğramıştır. Ancak, isyanın yeniliklere değil, yönetimle ilgili bir isyan olması nedeniyle matbaa, sonraki yıllarda faaliyetlerine devam etmiştir. 1747'de İbrahim Müteferrika'nın vefatından sonra matbaanın ruhsatı, kalfası olan Rumeli Kadısı İbrahim Efendi ile Anadolu Kadısı Ahmet Efendi'ye verilmiştir, ancak Vankulu Lugatı'nın ikinci baskısı dışında başka bir kitap basılmamıştır.
1783 yılında matbaa, Vakanüvis Vasıf Efendi ve Divan-ı hümayun beylikçisi Raşit Mehmet Efendi tarafından satın alınmıştır. Bu dönemde, Tarih-i Sami ve Şakir ve Subhi (1783-1784) adlı eser basılmıştır. Vasıf Efendi'nin ortaklığından ayrılmasından sonra Raşit Efendi'nin 1798 yılındaki ölümüne kadar çeşitli eserler basılmıştır. Ancak, matbaa eskidiği için basımevi kullanılamaz hale gelmiş ve faaliyetlerine son verilmiştir.
Kaynaklar
Büşra TOSUN DURMUŞ, “Matbaa Teknolojisinin Osmanlı Devletine Giriş Koşulları ve Tartışmalar”, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, ss. 950-968.
Hakan YÜKSEL, Osmanlı İmparatorluğu’na Matbaanın Girişi ve Toplumsal Yanlılıkları, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007.
Kemal BEYDİLLİ, “Matbaa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 28, 2003, ss. 105-110.